Doğuştan ya da sonradan işitme duyusunu kaybeden çocuklar için geliştirilen biyonik kulak cihazı, işitme problemine son veriyor. Bu tedavi ile duymayan çocuklarda görülen psikolojik soranların da çözüldüğünü belirten uzmanlar, yeni doğan çocukların ilk 1 ayda mutlaka işitme testlerinden geçirilmesini öneriyor.

Araştırmalara göre her 1000 çocuktan 2 ya da 3’ü işitme kaybı ile doğuyor. Halk arasında doğuştan işitme probleminin tedavi edilemeyeceği yönünde bir inanış olsa da tıptaki yeni gelişmeler bu hastalığa umut oluyor. Doğuştan işitme kaybı olan çocukların işitmenin tekrar kazanılması için biyonik kulak ameliyatı (koklear implant) yapılması gerekiyor. Biyonik kulak cihazı, doğuştan işitme duyusu olmayan veya sonradan işitme duyusunu kaybeden çocuklara uygulanıyor. Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Gündüz, biyonik kulak ameliyatının işitme cihazlarıyla duyu kaybının giderilemediği hastalara da uygulandığını ifade ediyor. Kulak arkasından bir kesi yapılarak kulak kemiğinin açıldığını belirten Prof. Gündüz, “Sonrasında orta kulak üzerinden iç kulağa iniliyor. Burada yapılan işlem sonucu biyonik kulak cihazı, kemiğin üzerine monte ediliyor.” diyor. Cihazın dışarıdan alınan sesleri implanta ileterek işitme sürecini başlattığını kaydeden Prof. Gündüz, “İmplant, salyangoza iletiyor. Oradan da işitme yolları ile beyne iletiliyor. Beyinden geri dönüşü olarak, rehabilitasyon ile zaman içinde hiç duymayan çocuğa gelen seslerin yorumlanması ve kodlanması ile konuşma öğretiliyor.” diye konuşuyor.

Biyonik kulak ameliyatının konuşma yetisi kazanmamış, minimum 1, maksimum 5 yaşını dolduran bireylere yapılabildiğini aktaran Mehmet Gündüz, yeni doğan işitme taramaları ve bu tarama sonucu işitme kaybı tespit edilmiş hastaların yakın takibinin önemli olduğunu vurguluyor. İşitme kaybı olan veya hiç duymayan çocuklarda psikolojik rahatsızlıkların olduğunu belirten Prof. Gündüz, “Bu rahatsızlıklar çocuk duymaya başladığı andan itibaren düzelmeye başlıyor. Sessiz bir dünyadan seslerin olduğu bir dünyaya geçen çocuklarda bu durum sevindirici karşılanıyor ve daha önce muayene esnasında hırçınlık gösteren çocuklar bile bu olumsuz tavırları sergilememeye başlıyorlar.” diye konuşuyor. Yeni doğan çocukların ilk 1 ay içinde muhakkak işitme taraması testlerinden geçirilmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Gündüz, bu testlerin yapılmadığı ve bu konuda emin olunmadığı takdirde ileriki yaşlarda işitme kaybı rahatsızlığına rastlanabileceğini kaydediyor. Prof. Gündüz şunları aktarıyor: “2-3 hafta sonra dıştaki aparatı bağlayarak sistemi aktive ediyoruz. Bu 2-3 haftalık süreçte hasta tamamen iyileşiyor, dikişleri alınıyor ve 3 hafta sonra kulağa bir sinyal göndererek hiç duymayan bir bireyin duymasını sağlamış oluyoruz. Çocuğun konuşma süreci biraz daha uzun bir süre alıyor. Bu süreçte rehabilite edilme durumu ne kadar iyi olursa ve işitme kaybı ne kadar erken tespit edilirse konuşması o kadar hızlı şekilde gelişiyor.”