Geçenlerde, “bilinçli” arkadaşlarımla beraber Kastamonu Halime Çavuş İşitme Engelliler İlköğretim Okulu’na gittik. Zihinsel ve işitme engelli kardeşlerimiz 23 Nisan için eğlence hazırlamışlar. Biz de erkenden yardım etmek için orada bulunduk. Okulda bir koşuşturmaca vardı. Kimi çocuk yerel kıyafetler giymiş kimisi ise süslü püslü… Derken program başladı. Ben birden dikkat kesildim. Çünkü çok merak ediyordum nasıl bir program olacağını. Çocuklar ya zihinsel engelliydi ya da işitme engelli…
Bir ara mini bir orkestra geldi. Hasan Hoca’nın işitme engelli öğrencileriydi bunlar. Hasan Hoca’nın elinde mikrofon, o türküyü söylüyor ve öğrencileri de melodisini çalıyordu. Enstrümanın çıkardığı sesi hiç duymadan müzik çalıyorlar… Tabi ki bunun eğitimi oluyor fakat yine de insan birebir şahit olunca çok etkileniyor. Sadece çaldıkları enstrümana odaklanıyorlar ve azamî derecede çaba gösteriyorlar. Onların bu azmini ve hevesini görünce ben kendi üşengeçliğimden ve umutsuzluklarımdan utandım. Çalan müziği duymadan dans ediyorlardı ve ben eğlenirken sıkıldığım zamanlardan utandım. Arada dolaştım heyecanla sahnedeki sırasını bekleyenlerle tanıştım. O kadar sıcak kanlı davranıyorlar ki, uzatılan her eli tutuyorlardı. Fotoğraf çektirmeye bayıldıkları için beraber fotoğraf çektirmek isteyenleri hiç kırmadılar. Sarılmak, öpmek isteyenler sımsıkı sarıldılar ve öptüler. Ben bunları fark edince dostlarıma karşı olan samimiyetimden utandım. Gördüğüm kadarıyla okulun genç bir öğretmen kadrosu var. Öğrenciler hocalarını çok seviyor ve sözlerinden hiç çıkmıyorlar. Bazen bakışlarla bazen de işaretlerle anlaşıyorlar. Bir filmde duyduğum replik geldi aklıma: “Dudaklar sussa da kalbin yüz dili vardır…”. Düşündüm ve sordum kendi kendime: Asıl engel; konuşulanı hiç duymamak mı? Yoksa duyduğu halde dinlememek mi? Asıl engelli olanın kim olduğunu anlamıştım ama cevap veremedim kendime. İşiten kulaklarımdan, konuşan dudaklarımdan utandım. Eğlence bitince Cuma namazına gittim. Sabahın etkisinden daha çıkmamıştım ki namazda iki bacağı da olmayan bir adam gördüm. Bacakları olmadan bile huzur içinde şevkle namaz kılışını görünce çok duygulandım… Duygulandım ve duygularımdan utandım. Beni sapasağlam yaratan, “Yaratan”ımdan utandım.
Down sendromlu bir kardeşi olan arkadaşım Sadık Kemal özetle bana şöyle demişti: “Bu çocukların tek istediği biraz ilgi… Eğer ilgilenen birileri olmazsa hem kendilerine hem de topluma zararları olabiliyor. Ama biraz ilgi görseler, sevildiklerini anlasalar; o zaman çok zararsız ve sevimli olurlar. Böyle yapınca sizi de çok çok severler.” Sadık Kemal çok haklıydı… İlgi, onların ihtiyacı olan şey değil aslında; ilgi, onların hak ettikleri şey ve biz onlara ilgi göstermek zorundayız.
İnanıyorum ve görüyorum ki bu konularda duyarlı olan insanımız çok. Özellikle genç insanların bu konularda duyarlı olması ülkemiz için çok umut verici. Beni o eğlenceye davet eden ve bu yazıyı yazmama vesile olan arkadaşlarım da ülkemizin umut verici yanını yansıtan gençlerden… Bu kişiler Kastamonu Üniversitesi bünyesinde “Bilinçli Gençler” adı altında bir topluluk ve yaptıkları etkinlikler hep sosyal sorumluluk örneği oldu. Bu yazıda onlardan bahsetmeyi de bir borç olarak görüyorum. Çünkü günler öncesinden hazırlık yaptılar vesabaherkenden büyük bir heyecanla okula geldiler. Hiçbir karşılık beklemeden ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Biz o gün hem eğlendirdik hem de eğlendik. Elimizden geldiğince de “bilinçli gençler” olmaya devam edeceğiz…
http://www.tarafsizim.com/2012/engelli-bedenlerin-engelsiz-yurekleri.html
DERNEK ADINA ARSA SATIN ALINMIŞ, ENGELLİLER İÇİN EĞİTİM TESİSİ PROJE ÇALIŞMALARI BAŞLAMIŞTIR.
ENGELLİ VE AİLELERİNE YÖNELİK SOSYAL, KÜLTÜREL, EĞİTİM, SPOR, SANAT VE YARDIMLAŞMA KAPSAMINDA ÇALIŞAN KURULUŞUMUZUN, DAHA ETKİN VE VERİMLİ OLABİLMESİ İÇİN SPONSORLUKLAR, AİDATLAR VE BAĞIŞLARA AYRICA GIDA YARDIMLARI, TEKERLEKLİ SANDALYE VE AKÜLÜ ARAÇLAR GİBİ ÇEŞİTLİ MEDİKAL MALZEMELERE İHTİYAÇ DUYULMAKTADIR.
BAĞIŞ YAPMAK İSTEYEN VATANDAŞLARIMIZ DİLEDİKLERİ ZAMAN, GÖNÜL RIZALARI İLE BAĞIŞLARINI YAPABİLMELİDİR. İSTİSMARCILARA LÜTFEN FIRSAT VERMEYİNİZ. EV VE İŞ YERLERİ GEZİLEREK , ÇEŞİTLİ ÜRÜN SATIŞLARI, TİYATRO BİLETLERİ, TELEFONLARLA ARAYIP YA DA KAPINIZA GELİP, DERNEKLER VEYA ENGELLİLER ADINA PARA İSTEYENLERE KESİNLİKLE İTİBAR ETMEYİNİZ!
TÜRKİYE İŞ BANKASI ETİMESGUT ŞUBESİ HESAP ADI: TÜM ENGELLİLER VE AİLELERİ YARDIMLAŞMA DERNEĞİ (TÜRK LİRASI bağış hesap no: 4263- 0115856) (IBAN TL TR33 0006 4000 0014 2630 1158 56 )
VAKIFLAR BANKASI ETİMESGUT ŞUBESİ HESAP ADI: TÜM ENGELLİLER VE AİLELERİ YARDIMLAŞMA DERNEĞİ (TÜRK LİRASI bağış hesap no: IBAN (TR 870001500158007304832375)
TÜRKİYE İŞ BANKASI ETİMESGUT ŞUBESİ HESAP ADI: TÜM ENGELLİLER VE AİLELERİ YARDIMLAŞMA DERNEĞİ (EURO bağış hesap no: 4263- 26989) (IBAN EURO TR12 0006 4000 0024 2630 0269 89)
TÜRKİYE İŞ BANKASI ETİMESGUT ŞUBESİ HESAP ADI: TÜM ENGELLİLER VE AİLELERİ YARDIMLAŞMA DERNEĞİ (USD bağış hesap no: 4263-0026975) (IBAN USD TR02 0006 4000 0024 2630 0269 75)